{ "title": "Sinir Sıkışması", "image": "https://www.sikisma.gen.tr/images/sinir-sikismasi(2).jpg", "date": "19.01.2024 17:13:21", "author": "Yücel", "article": [ { "article": "Sinir sıkışması, sinirlerin kemik, kıkırdak ve kasların içinden geçtiği bölgelerde aşırı derecede baskıya uğraması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Baskı sonucu sıkışma oluşan sinirsel bölgelerde, karıncalanma, hissilik oluşumu ve ağrılar gibi belirtilerle ortaya çıkmakta ve genelde eklem yerleri olmak üzere vücudun herhangi bir bölgesinde oluşabilmektedir. Sinir sıkışmasının en sık görüldüğü bölge el bileklerinde karpal tünel sendromu olarak ortaya çıksa da omurilik bölgesinde disk kayması ve bacaklardaki bilek eklemlerinde de görülebilmektedir. Sinir sıkışması oluşumunun en tipik belirtileri şöyledir.

Sinir sıkışması belirtileri nelerdir?
Bu gibi şikâyetlerinin ortaya çıkması, tanı olarak sinir sıkışması oluşumunun belirtileri olarak kabul edilmektedir. Bu şikâyetler genelde geceleri daha fazla hissedilir, bunun sebebi ise ağrıları bastırıcı hormonların geceleri en az üretildiği saatlerden kaynaklanmaktadır. Sinir sıkışması şikâyetleri kadınlarda erkeklere göre daha çok rastlanır. Sinir sıkışması el ve ayak bilekleri eklemleri dışında omurilik bölgesinde oluşmuş ise öksürme veya hapşırma ile ortaya çıkan şiddetli ağrılarla belirtiler vermektedir.

Sinir sıkışması oluşma neden olur?

Sinir sıkışması bazı durumlarda, halk arasında bel fıtığı denilen omurilik gölgesinde disk kayması, el ve ayak bileklerinde oluşan karpal tünel sendromu olarak ortaya çıkabildiği gibi, şiddetli travmalar ve sinirleri de etkileyebilen yaralanmaların da rolü olmaktadır. Bütün bu etkenlerin dışında, obezite ve aşırı şişmanlık, klavye kullanmak gibi uzun süreli el bileğinin bükülmüş vaziyette çalışılmayı gerektiren meslekler, el bileğinin uzun süreli yük binerek çalışılması gereken işler, bilinçsiz ve yanlış uygulanan spor faaliyetleri, halk arasında kireçlenme denilen eklem doku bozuklukları, uzun süre maruz kalınan stres, hamilelik ve çocuk emzirmekte el bileğinin uzun süreli bükülü kalması, diyabet, şeklinde sıralayabiliriz.

Bu etkenlerle meydana gelen sinir sıkışması ve sinirlerin uzun süreli baskıya maruz kalması işlev bozukluklarına yol açabildiği gibi, baskıya maruz kalan sinir bölgelerinde iltihaplanmaya da neden olabilmektedir. Kısa süreli sinir sıkışmaları pek fazla hasarlı bir etki bırakmasa da uzun süreli kronik hale gelen sinir sıkışmaları ciddi sağlık ve hareket sorunları yaratabilmektedir.

Sinir sıkışması teşhisi ve tedavisi nasıl yapılır?

EMG, Elektromiyografi yöntemi, Kasların içerisine iğne şeklinde elektrotlar yerleştirilmek sureti ile kasların elektrik deşarjının ölçülmesi yöntemidir. Elektrotların yerleştirilmesi sırasında ufak ağrılar ve yaralanmalar olabilse de bunlar geçicidir. Kasların içerisine gönderilen elektrik sinyalleri ile kasların hareket etmesi sağlanır, bu yöntemle sinir sıkışmasının şiddeti ve varlığı ile ilgili önemli bulgular elde edilebilmektedir.

MR, Manyetik rezonans yöntemi, Radyo frekanslar kullanılmak sureti ile vücudumuzda bulunan yumuşak ve sert dokuların görüntülenmesi mümkün olmaktadır. Sinir sıkışması teşhisinde ve ön çapraz bağlardaki yaralanmalarda oldukça etkili veriler elde edilebilmektedir. MR yöntemi ile bağ dokular ve kıkırdakların durumu hakkında önemli bilgilere ulaşılabilmektedir.

Bütün bu şikâyetler uygun bir fizik tedavi ile kontrol altına altına alınabilse de fizik tedavi ve ilaç tedavisinin sonuç vermediği daha ileri vakalarda cerrahi müdahale gerektirir. Erken teşhis ve doğru tedavi ile kolaylıkla tedavi edilebilen sinir sıkışması şikâyetleri, uygulanan tedavi yöntemleri sonucu şikâyetlerin azalmaması durumunda cerrahi operasyon zorunlu hale gelir. Cerrahi operasyon kararı verilen hastalarda belirli bir dinlenme süresi verilmekte ve cerrahi operasyon uygulanmaktadır. Uygulanan cerrahi operasyon, sinir sıkışmasının nedenlerine, bulunduğu bölgeye ve şikâyetlerin şiddetine göre de değişiklikler göstermektedir.

" } ] }