Beyindeki sinir sıkışmasından önce sinir sistemimizin işleyişinden bahsetmek istiyorum. Sinir sistemi vücuttan beyne ve beyinden vücuda haber taşıyan, vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesini sağlayan emirleri ileten nöronlar ve sinirlerden oluşan karmaşık bir yapıdır. Bu sinir sistemi merkez ve periferi (Yardımcı) sinir sistemleri olarak 2 kısma ayrılır. Periferik sinir sisteminde duyu organlarının algıladığı soyut ve somut olan hisleri beyne ileten duyusal sinir lifleri ve kaslara emir gönderip kontrol etme görevi yükleyen motor sinir lifleri bulunur. Bu periferik sinirler vücut içerisinde, kol ve bacaklarda bulunan kaslar arasında dolaşır. Bu dolaşım sırasında vücudun bazı bölgelerinde bulunan dar tünellerden geçmek zorunda kalırlar. Kas ve kemik arasındaki tünellerde farklı sebeplerle oluşan beyindeki sinir sıkışmalarına tuzak nöropatiismi verilir. En fazla rastlanılan hastalıkların başında gelir. Ayrıca bu beyin sinir sıkışmalarında yaş, cinsiyet, sosyoekonomik ve eğitim farklılıklarına rastlanmamaktadır. Bundan dolayı her insanda görülebilme olasılığı yuksektir.

Beyinde sinir sıkışması her insanda görülebilmesinin yanı sıra sinir sıkışması sorunu çekenlerin %75'i çalışan kesimde bulunmaktadır. Bu sebeple iş gücü kayıplarına neden olabilmektedir.

Beyinde sinir sıkışmalarının yaklaşık olarak %90'ı el bileğinde yaşanan karpal kapak sendromudur. Sendrom 25-30 yaş arası bireylerde başlamakta ve 45-60 yaş arasında artış gösterir.

Tuzak nöropatiler, sıkışan sinirlerin yakınlarında bir baskı oluşması ile oluşur. Sinirlerin yakınlarındaki travmalar ve yaralanmalar en sık rastlanan nedenlerdendir. Baskıya uğrayan sinir etrafında çokça hassasiyet ve ağrı hissedilir. Boyun ve bel fitıkları ile karışma ihtimali yüksek olduğundan beyinde sinir sıkışmasına oldukça dikkat etmek gerekmektedir. Genellikle geceleri ve dinlenme sırasında artmaktadır.